Çıkık
Normal anatomik pozisyonun dışına doğru eklemlerin birbirinden ayrılması olayına Çıkık tıbbi dildeki adıyla dislokasyon denir. Eğer eklem yüzeylerinin birbirinden ayrılması tam olarak gerçekleşmediyse minör anlamda yani küçük bozulma varsa sublukasyon adını alır.
Travmalar sonrası şişlik, ağrı ve veya ekimoz ile belirtilerini anlayabiliriz. Bu rahatsızlıkta yaşanan ağrının şiddeti yüksektir ve ekleme müdahale edilinceye kadar bu ağrı devam eder.
Değerlendirmede radyografik değerlendirme söz konusudur. Radyografik görüntüleme olmadan çıkık hakkında tam ve doğru bir karar vermek mümkün olmayacaktır. Değerlendirme yapılırken kesinlikle sinirler ve damarlarla alakalı kontrolde gerçekleştirilmelidir. Yapılacak uygulamadan sonra damar ve sinir kontrolleri yeniden yapılmalıdır.
Kırık sonrasında oluşabilecek komplikasyonların benzeri çıkık sonrasında da gerçekleşebilmektedir. Bunların bazılarından bahsedecek olursak; Arter ve sinir gibi yumuşak doku yapılarında yaralanmalar olabilir, açık çıkıklar sonrasında enfeksiyon gerçekleşebilir, osteoartrit gelişebilir, damarların beslenmesiyle alakalı avasküler nekroz problemi yaşanabilir. Ayrıca eklemler ve çevresiyle alakalı yapışıklık meydana gelebilir.
Tedavi için sinir ve damar muayenesi gerçekleştirilmeli, doğru tanı konulmalı, anatomik yapı doğru şekilde tamamlanmalı ve ağrıyı dindirici uygulama yapılmalıdır. Bu durum genellikle manuel yöntemler aracılığı ile uygulanabilir.
Kişi ne tarz çıkıklarla karşılaşabilir denildiğinde aklımıza eklemlerimiz gelmelidir, eklem olan her yer çıkık için müsaittir. Omuz bölgesinde; sternoklaviküler, akromiyaklaviküler, glenohumeral, superohumeral eklemler ve biseps tendon kılıfında, Dirsek bölgesinde, El bilek ve bilek çevresi, Kalçada, Travmaya bağlı diz çıkıkları, patella çıkıkları, Ayak bileği çıkıkları, ayak bölgesi rahatsızlıkları gibi birçok çıkık yaşanabilecek bölge mevcuttur.
